Nemrut Dağı Adıyaman isimli resim 19.11.2009 tarihinde
Admin tarafından eklenmiş ve 10650 kişi tarafından izlenmiştir.
Nemrut Dağı Güneydoğu Anadolu bölgesinin Adıyaman ilinde kahta ilçesi Ankar dağları yakınında 2.150 metre yüksekliğinde bir dağdır.
Kommagene kralı Antiochus Theos, M.Ö. 62 yılında bu dağın tepesine, pekçok Yunan ve Pers tanrısının heykelinin yanısıra kendi mezar-tapınağını da yaptırmıştır. Mezarda, bir kartalın başı gibi, tanrıların taş oymaları bulunur. Heykellerin diziliş şekli hiyerotesyon olarak bilinir.Ayrıca her heykelin boyu 10 metre kadardır ve dünyanın en güzel gün doğumu ve gün batımı burada olduğu söyleniyor.
Mezarda 1881 yılında Alman mühendis Karl Sester tarafından kazı çalışmaları yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda yapılan kazılarda da Antiochus'un mezarı bulunamamıştır.
Nemrut Dağı 1987'de UNESCO tarafından Dünya mirası alanı ilan edilmiştir ve dünyanın sekizinci harikası sayılır.
Piyanist Tuluyhan Uğurlu, 2150 metreye taşınan piyano ile 4 Eylül 2003'te Nemrut Dağı zirvesinde bir konser vermiştir.
Temiz hava düzgün yollar,yemyeşil doğa,temiz sokaklar,modern şehir ve gözünüzün alabildiği ölçüde bereketli ovalar. Haftasonu bir belgesel çekmek için Van’a uçakla, oradan Ahlat’a karayoluyla gittik.İtiraf edeyim gözlerimi kapatıp beni bölgeye indirselerdi asla Van,Ahlat veya Tatvan diyemezdim.Temiz hava düzgün yollar,yemyeşil doğa,temiz sokaklar,modern şehir ve gözünüzün alabildiği ölçüde bereketli ovalar.Fakat Ahlat başka. Ahlat’a bakınca Yahya Kemal’in yabancı diplomatlara söylediği enfes cevap geldi hatırıma “biz ölülerimiz ile yaşarız”. Ahlat’ı anlatmaya gayret edeceğim ama önce Gezinin magazin bölümünden başlıyorum.
Ahlat’a ve Süphan’a sırtınızı verip doğuya doğru yöneldiğinizde, yol sizi dünyanın en önemli yanardağlarından birine götürüyor. Sol cenahınızda Van gölü, sağ yanınızda bereketli Rahva ovası ve uzantısı.Meyve bahçelerinin arasından, tahıl yüklü traktörlerin yanından geçip parlak taşların dünyasına doğru yol almaya başlıyoruz. Binlerce yıl önce meydana gelen patlamalardan günümüze miras kalan farklı büyüklükteki bu parlak taşlar bazen dağın bir yamacında ayna gibi parlıyor bazen yolun kenarında size tebessüm ediyor. Yol kıvrımlı ve toprak. Tek aracın çıkmakta zorlandığı yerler de var , iki aracın rahatça geçebileceği geniş dönemeçler de.
Bir köyün içinden geçiyoruz. Bildiğimiz Anadolu köylerinden biri. Ama Ahlat kadar yeşil değil. Tarım ve hayvancılık yaptıkları meydanlardaki ot ve tezek yığınlarından belli oluyor. Yol kenarındaki köylülere selam verip tozlu yollarda zirveye tırmanıyoruz. Kaynak : Wikipedia.org